Nov 9, 2020
Bireysel yayıncılık nedir? Bazı yazarlar neden bireysel yayıncılığı tercih ediyor? Bireysel yayıncılığın avantajları ve dezavantajları nelerdir? Bireysel yayıncılık hangi durumlarda tercih edilmeli?
Bireysel yayıncılığı dünyaya tanıtan Amazon oldu. Amazon yüzünden pek çok yayıncı battı. Hatta Amazon’un girdiği ülkelerde antitröst yasaları gündeme geldi. Amazon Türkiye’de henüz bireysel yayıncılık hizmeti vermiyor. Ancak kitabını yurt dışında İngilizce olarak yayınlatmak isteyenler için bazı ajanslar hizmet veriyor. Amazon’da nasıl kitap yayınlatabileceğinizi öğrenmek için tıklayın.
Kitapyurdu KDY ile bu hizmeti başlattı. Youtube kanalımda KDY’nin nasıl çalıştığını ve kime hangi hizmeti sunduğunu bulabileceğiniz bir röportaj var.
Bireysel yayıncılık nedir?
Bireysel yayıncılıkta her şeyi yazar yapar. Yani sayfaların tasarımını, kapağını, editörlüğünü, redaktörlüğü… Yayınlama finansmanını da yazar üstlenir. Bunun avantajı;
a. Bazı içerikler yayıncılar için kârsızdır veya yayın politikaları gereği basmak istemezler. Bu tür kitapların basılmasına olanak tanır.
b. 1000’in altında basılması gereken özel içeriklerin basılmasına olanak tanır. Proje ödevi, raporlar, faaliyet raporları vs.
c. Kitap yazmayı profesyonel yazar olarak değil de “hobi olarak” yapanların ihtiyaçlarını karşılar.
d. Bir yayıncı sizinle ilgilenmiyorsa, bazı yazarların ilk kitabını bastırmasını sağlar. Bu yazarlar bu süreci yaşayarak –yayıncılığın önemini ve işlevini- öğrenir.
e. Torunlara, kuzenlere –aile geçmişini- bırakmak isteyenlere bir kitabı 50–100 tane basabilme fırsatı verir.
f. Daha pek çok –minik baskı âdeti gerektiren- süreçte etkilidir.
g. Yayıncılık süreçleri yavaştır. Bir kitap bazen bir yıldan önce basılmaz. Daha hızlı olmak isteyenler için bireysel yayıncılık fırsat yaratır.
Bireysel yayıncılığın dezavantajları nelerdir?
Kitapların editoryal süreçten geçmesi kitapların niteliğini yükseltir. Bu süreci –bireysel yayıncı- olan kişi dilerse (bütçesi varsa) yapar, dilerse yapmaz. Yapmadığında okur daha niteliksiz kitaplarla karşılaşır.
Bilinçsiz okur, niteliksiz, bireysel yayıncılıkla basılmış kitap okursa “kitap kötüdür” izlenimi edinebilir. Bilinçli okur ise zaten seçicidir, kendine göre kriterleri vardır, bir kitabın farklı yöntemlerle –basılmış- olmasını kendine tehdit gibi görmez.
Çağımızın teknolojileri bize farklı imkânlar sunuyor. Bireysel yayıncılığı bir tehdit ya da fırsat olarak değil de farklı ihtiyaçlara cevap veren bir hizmet türü olarak değerlendirebiliriz.
Klasik yayıncılık değerinden bir şey yitirmez. Aksine yayıncıların ne kadar refine bir iş yaptığı ortaya çıkar.
